Nasıl Para Biriktirilir?

Nasıl Para Biriktirilir? Basit Ama Etkili Bir Yöntem

Nasıl para biriktirilir sorusuna karşılık mutlaka herkesin bir fikri veya denemesi olmuştur. En azından çocukken kumbarada para biriktirme denemeleriniz olmuştur. Hevesle baslanıp hüsranla sonuçlanan projelerden biri...

Size biraz ilginç bir para biriktirme yöntemi sunmak istiyorum. Bu yöntemi birebir uygulayıp bu sayfada nasıl para biriktirğimi de ilerleyen günlerde paylaşmaya devam edeceğim. Yontemimizin ismi "girmek için cepleri boşalt".

Yöntemi basit bir şekilde açıklarsam para biriktirmenin aslında sanıldığı kadar zor olmadığını sizler de farkedeceksiniz. E peki nasıl para biriktirilir dediğinizi duyar gibiyim :) Bu para biriktirme yönteminde birikimimize cebimizdeki madeni paraları hedef alarak ufak ufak başlıyoruz. Bu birikimi uygularken ilk kuralimiz kapağı açılmayan bir kumbaraya (kapağına delik açılıp yapıştırılmış bir kavanoz da olur) sahip olmak. İkinci kuralimiz bu kumbarayi evin giriş kapısına yakın bir noktaya koymak. Üçüncü kuralımız her akşam eve geldiğinizde cebinizde ne kadar madeni para varsa bu kumbaraya atmak. Dördüncü kuralimiz cebimizde ne kadar madeni para varsa dediğimi bir daha hatirlatirim.

Para Biriktirmeyi Gözünüzde Büyütmeyin

Bahsettiğim şekilde her akşam evin her bireyinin bu kurala uymasi gerekiyor. İstisna yok! Elbette bu planı uygulayıp kimse köşeyi dönmeyecek ama 3-5 sene içinde arabasını alan örnekler gördüm.

Bozuk Paralar Ağırlık Yapmasın Biriktirin

Cebinizde bir ton bozuk para ile markete gidip de ödemenizi yaparken "size lazım olur cebimde dolaştirmayayim bir işe yarasın" demeyin bir çok esnaf buna kıl oluyor. Özellikle de kuruşları saymaya başladığınızda tezgahın altındaki sopaya bakarlar göz ucuyla. Bir çok esnafın o bozuk paralara ihtiyacı yok, onlar da verecek yer arıyor zaten.

Sabırlı Olup Paranızı Biriktirmeye Devam Edin

Para biriktirmenin kolay olduğunu söylemiyorum tabi ki ama sabır en büyük erdemdir. Bu erdemi gösterenler mutluluğu bulacaktır (para mutluluk verir mi?). Sabreden dervişle ilgili özlü sözümüzü de hatırlayın. Merak etmeyin başta buna alışmak zor gelse de insanoğlu her zorluğa çabuk adapte olur. Alışırsınız, kısa bir süre sonra zor gelmemeye başlayacak ve eve her geldiğinizde cebibizdeki agirliklardan kurtulmak isteyeceksiniz.

Parayı Biriktirin Ama Abartmayın

Bu yönteme kendinizi kaptırıp da gün içinde alışverişlerinizi sürekli bütün paralarla yapmaya başlarsanız ipin ucunu kaçırıp ay sonunu getiremeyebilirsiniz.

Olur da o kumbarayi patlatırsanız kendinize ceza vermeyi deneyebilirsiniz. Cezanız da imkanınız olduğunda aldığınız paranın 2 katını kağıt para olarak geri koymak.

Ne kadar Para Biriktirdim?

Bu uygulamaya 1 Kasim 2015 de başladım şimdilik kaydadeğer bir para yok ama zaman içinde Nasıl Para Biriktirilir isimli bu yazıda gelişimi takip edebilirsiniz.

Marea Tavan Lambası Nasıl Sökülür?

Marea tavan lambası sökümünden önce kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Ülkemiz ikinci el piyasasında pek tutulmasa da gerek ülkemizdeki gerekse de bir çok ülkedeki kullanıcıları tarafından beğenilerek kullanılan bir araç olan Marea'nın kronik arızaları da ustalar tarafından pek tutulmaz. Birçok arızası ustaların bu arabalar çok kötü hiç ellemiyorum o nedenle sözleri ile başka bir ustaya gönderilmesi ile sonsuz bir döngüye girer.

Bu sonsuz döngü nedeniyle kullanıcılar bir çok problemi internette araştırarak kendileri çözmek zorunda kalırlar. Kullanıcılar sadece ampülünü değiştirmek için değil radyo anteni değişimi, merkezi kilit alıcı devresi gibi işlemler için de Marea'nın tavan lambasını sökmek zorunda kalırlar ve çoğu zaman ya sökemezler ya da kırarlar.

MAREA TAVAN LAMBASI NASIL SÖKÜLÜR?

İlk olarak lambanın cam tarafında bulunan iki ufak kapak iz bırakmayacak şekilde ince bir tornavida veya sivri bir plastik parça ile çıkartılır. İşte o kapaklardan birini aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.

İki küçük kapağın altında vidalar bulunuyor. Her iki vidayı yıldız tornavida ile sökmeniz gerekiyor. Söktükten sonra lamba cam tarafından kendini salabilir ve bu esnada şöför ve yolcu tarafındaki gölgeliklerin kapağın çıkmasına engel olmamasına dikkat edin. Eğer gölgelikler engel oluyorsa sağa veya sola bir miktar kayabildiklerini hatırlatırım.

Vidalar söküldükten sonra lambayı aşağı doğru çekerek çıkartabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta lamba düğmelerinin olduğu yerde vida yerine yaylı geçme parçalardır. Eğer Marea tavan lambanız çıkmamakta inat ederse o geçme parçalarından dolayıdır, yılmayın, çekin aşağı doğru. Aralanmış hali aşağıdaki gibidir.

Marea Tavan Lambası çıkartıldıktan sonra içi aşağıdaki gibidir. Fotoğrafta radyo antenine giden kablo ve metal muhafazası da görünüyor.

Radyo antenine de bu şekilde ulaşmış olursunuz. İster ampülü değiştirin, ister radyo antenini isterseniz de merkezi kilit sistemi ile ilgili işlem yapın. Kolay gelsin...

Kuyumcukent'e Nasıl Gidilir?

Kuyumcukent'e gitmenin en basit yolu ilk olarak Yenibosna'ya ulasmaktan geçer. Oraya ulaştıktan sonra metrobüs üst geçitinin Yenibosna tarafındaki (Koçtaş'ın olduğu taraf) merdivenlerinin hemen dibinde bir otobüs durağı mevcuttur. Duragın ismi Kuleli. Bir otobüs durağı dediğime bakmayın aslinda o noktada iki durak var. İlki hakikaten durak gibi görünür ve Avcılar tarafına giden tüm otobüsler durup yolcu alır. İkincisi ise sadece Kuyumcukent tarafına giden otobüslerin durduğu duraktır ve bu durak sadece üst geçit merdivenlerine monte edilmiş "Kuyumcukent tarafına giden otobüsler bu durakta durur" yazılı ufak bir tabeladan ibarettir. Durakta beklerken merdivenlere doğru bakarsanız sarı renkteki tabelayı zar zor görebilirsiniz.

PEKİ HANGİ DURAKTA BEKLEMEK GEREKİR?

Asıl otobüs durağında beklerseniz Kuyumcukent tarafına giden otobüsler önünuzden geçer gider arkalarından bakarsınız. O nedenle o tabelayi bulmak çok önemli. Bulamazsanız da en azından o üst geçit merdivelerinin altında bekleyin, otobüsler sizi bulacaktır.

Kuyumcukent'e gidenlerin çoğu (hatta çalışanlar bile) oraya sadece 31K, 79K ve 98H numaralı otobüslerin oraya gittigini düşünürler. Gerçeği açıklıyorum; aslında Kuyumcukent önünden geçen bir çok otobüs mevcut. Çoğu kişi bilmiyor çünkü otobüslerin üzerinde yazmıyor.

KUYUMCUKENT'E GİDEN OTOBÜS HATLARI

İşte çok gizli liste.

31K
79K
98H
36AY
76İ
78B (Dikkat edin 79B'ye binmeyin soluğu sanayide alırsınız)
79F
79G
79K
89M
89YB
98MB
98T
401
E-57 (Çift katlıdır bu nedenle ücertlendirmesi normal otobüsler gibi değildir)

KUYUMCUKENT'E KADAR KAÇ DURAK GİTMEK GEREKİYOR?

Kuleli durağından otobüse bindikten sonra otobüsler Kültür Üniversitesi'nin karşısındaki durakta durduktan sonra sağdan içeri girerek yanyoldan ayrılıyor. Spotçular Çarşısı, Yol Bakım 2.Bölge, Köyaltı duraklarını da geçtikten sonra Kuyumcukent'e ulaşıyor.

Normal koşullara Kuleli'den bindikten 5 dakika sonra otobüsten inmiş olursunuz, uzak bir yer değil.

Marea Nasıl Bir Arabadır?

Marea nasıl bir arabadır sorusuna genelde yaramaz tutulmayan elde kalan cevaplarını alırsınız. Bu yazıda Marea nasıl bir arabadır tüm artı ve eksileri ile aktarmaya çalışacağım, alıp almamak size kalmış.

İlk olarak bu aracın Türkiye'de iki benzinli bir dizel motor tipiyle bulunduğunu belirtmek isterim. Dış görünüşleri aynı olan 1.6 (4 silindir 16 V), 2.0 lt (5 Silindir 20V) benzinli ve 1.9lt dizel motor seçenekleri bulunuyor.

Kasa yapısı olarak da sedan ve station wagon olmak üzere iki farklı tipi bulunuyor. Hatchback olan Brava ve Bravo modelleri Marea'dan ayrı birer model olup bir çok yönden Marea ile aynıdır.

Marea üretimine 1997 yılında İtalya'da başlanıp 2001 yılından itibaren Tofaş'ın Bursa'daki fabrikasında devam edildi. 2007 yılında ise üretimi sona ererek yerine Linea modeli üretilmeye başlandı.

1997 yılında ilk olarak üretilmeye başlayan Mk1 kodlu Marea'nın kasa ve motor yapısında 2002 yılında bir miktar değişiklik yapıldı ve Mk2 kodu ile anılmaya devam edildi. Yine 2005 yılında yapılan bir revizyonla Mk3 koduna geçiş yapıldı.

MK1 Marea Nasıl Bir Arabadır?

Mk1 Marea'nın nasıl bir araba olduğunu daha detaylı inceleyelim. Bu serinin SX, ELX ve HLX seklinde 3 farklı modeli bulunmakta. SX 1.6 lt (4 silindir 16V) benzin motorlu, ELX 1.6 lt (4 silindir 16V) benzin ve 1.9 lt dizel motorlu, HLX 2.0 lt (5 silindir 20V) benzin motorlu olabilmektedir.

SX modeli Marea'nın en düşük donanım paketine sahiptir. Bu donanım paketinde şu özellikler bulunur:

• Sürücü tarafında hava yastığı
• Elektrikli ön camlar
• İçeride sürücü tarafından açılabilen depo ve bagaj kapağı
• Elektrikli ve ısıtmalı aynalar
• Ön ve arka koltuklar için kol dayama
• Opsiyonel olarak yolcu hava yastığı ve absli olanları da mevcuttur.

ELX modelinin SX modeline göre ilave donanımları:

• ABS
• Far yıkama
• Mercekli far
• Sis lambası
• Opsiyonel olarak yolcu ve yan hava yastıkları, elektrikli arka camlar, deri koltuk, sunroof olanları mevcuttur.

HLX modelinin SX modeline göre ilave donanımları:

• Sürücü, yolcu ve yan hava yastıkları
• ABS
• Elektrikli ön ve arka camlar
• Far yıkama
• Mercekli far
• Sis lambası
• 15" jant
• Opsiyonel olarak deri koltuk ve sunroof olanları mevcuttur.

MK2 Marea Nasıl Bir Arabadır?

MK2 Marea'da Liberty, Exculusive modelleri bulunuyor. Her iki model de 1.6 lt (4 silindir 16V) benzin motorlu.

Liberty modelinde bulunan domamın özellikleri şu şekildedir:

• Sürücü ve yolcu hava yastığı
• Klima
• Elektrikli ve ısıtmalı aynalar
• Ön ve arka koltuklarda kol dayama
• İçeride sürücü tarafından açılabilen depo ve bagaj kapağı
• Elektrikli ön camlar
• Opsiyonel olarak ABS

Exculusive modelinin Liberty modeline göre ilave donanımları:

• Yan hava yastıkları
• ABS
• Elektrikli yükseklik ve bel desteği ayarlı sürücü koltuğu
• 15" Jant
• Mercekli far
• Sis farı
• Opsiyonel olarak park sensörü, otomatik kararan dikiz aynası, bagajda 6'lı CD değiştirici. Opsiyonel olan bu donanımlar Lüks Paket olarak isimlendirilir ve piyasadaki bir çok Exculusive modelinde mevcuttur.

Marea'nın donanımı konusunda modellere veya yılına göre kesin konuşmak çoğu zaman mümkün değildir. Aynı model yılındaki aynı seri araçta farklı donanım paketleri bulunabilmektedir. Bu nedenle Marea almaya niyetliyseniz donanımlarını tek tek sormanız gerekecektir.

Marea'nın kronik problemleri var mıdır?

Bir çok araba modelinde olduğu gibi Marea'nın da bazı kronik problemleri bulunur. Bu problemlerin bazıları çok kolay bir şekilde tespit edilip onarılırken bazılarının tespiti için ciddi bir deneyim gerekebilir. Bunun sebebi aracın piyasada pek bulunmaması sonucu sanayi ustalarının araca yabancı olmalarıdır. Bir çok kullanıcı bu nedenle sanayilerde ustadan ustaya dolaşıp sorunlarına çözüm bulamayabiliyor.

Hatırlayabildiğim kronik Marea problemlerini ve püf noktalarını aşağıda sıralamaya çalışacağım.

1. Farların Yeterli Aydınlatma Sağlamaması: İstisnasız her Marea sahibi bu sorundan yakınır (özellikle mercekli far olmayan modellerde). Mercekli farı olan modellerde bu sorunun çözümü mevcuttur.
2. ABS Problemi: Marea'ların büyük bölümünde ABS sorunu mevcuttur ve bir çok usta ABS beyninin değişmesi gerektiğini söylese de durum bu kadar vahim değildir, ufak bir tamirle çözülebilir.
3. Kalorifer Peteği: Ömrü dolduğunda su kaçırmaya başlar ve değiştirme usulünü bir çok usta bilmediği için göğsün sökülmesi gerektiğini ve maliyetinin çok fazla olacağını söyler ama sökülmeden ekonomik bir şekilde halledilir.
4. Error Cli: Klima ile ilgili ufak bir parça nedeniyle verilen hata kodudur. Parçanın sökülüp temizlenmesi ile genelde sorun çözülür.
5. Rolanti Dalgalanması: Çoğu zaman basit bir kablolama işlemi veya gaz kelebeğinin temizlenmesi ile çözülür.
6. Benzim Pompası: Depoda çeyreğin altındaki seviyelerdeki benzinle uzun süreli kullanımlarda depo kendini yeterince soğutamayıp arıza verebilir. Benzin seviyesine dikkat edildiği sürece genelde sorun çıkarmaz.

Gemide Çalışmak Nasıldır? Zorlukları Neledir?

Gemide Çalışmak Bir Çok Kişinin Hayali

Bir çok insan gemide çalışmak ister, heves eder bazıları da mecburdur. Bazıları için keyif olan bazıları için zulme dönmüş durumdadır. Bu iki uç noktadaki ayrımın çeşitli nedenleri mevcuttur. Mesleği sevmek, fiziksel ve ruhsal yeterlilik, ailevi nedenler ve sahip olunan ehliyet bu mesleği hangi pozisyonda yapacağınızı belirleyen etkenlerdir. Yazının devamında bu etkenleri birer birer açıklayacağım.

Gemide Çalışmak İçin Hangi Evraklara İhtiyaç Duyulur?

Bir gemicinin gemide çalışabilmesi için bazı evraklara ihtiyacı vardır. Bu evrakları madde madde sıralamak gerekirse:

1. Liman cüzdanı olmadan gemide çalışamayacağınızı belirtmek isterim. Liman cüzdanı bir denizcinin kimlik bilgilerinden tutun da sahip olduğu tüm yeteneklerini belgeleyen kimliğidir.

2. Pasaport eskiden gemide çalışmak için zorunlu değildi ama bir çok Avrupa limanında pasaport olmadan dışarı çıkılamadığı için bir nevi zorunluluk halini aldı. Üstelik son dönemde daha bir çok ülke bunu zorunlu tutmaya başladı.

3. Sağlık Raporu periyodik olarak yenilenmesi gerekiyor. Bu rapor gemide çalışmaya elverişli bir sağlık durumunuzun olup olmadığının anlaşılabilmesi için mutlaka gerekiyor. Eskiden 2 yılda bir yenilenmesi gerekiyordu ama artık her yıl yenileme zorunluğu getirildiğini duydum.

4. Gemiadamı yeterlik sertifikaları. Gemide çalışan tüm personelin çalıştığı pozisyona özgü olan olmazsa olmaz sertifikalardır. Her biri için ayrı eğitim almak gerekir.

Gemide Çalışanların Sınıflandırılması Nasıldır?

Gemide temel olarak iki sınıf çalışan bulunur; güverte ve makineciler. Kabaca güverteciler geminin gözle görünen kısmındaki işlevlerini yerine getirirken makineciler genelde görünürde olmayan teknik ve adı üstüne makine ile ilgili olan işlemleri yürütenlerdir. Her iki sınıf çalışanlar da kendi aralarında personel ve zabitan olarak ikiye ayrılırlar. Bu sınıflandırma tüm dünyadaki ticaret gemilerinde geçerlidir. Gemilerdeki personel ve zabitan kadrolarını sınıflandırmak gerekirse şu şekilde genel bir tablo ile karşılaşırız:

• Güverte Sınıfı:
• Güverte Personelleri
• Miço
• Gemici
• Usta Gemici
• Güverte Lostromosu (Reis)
• Kamarot
• Aşçı
• Güverte Zabitleri
• Yardımcı Vardiya Zabiti
• Telsiz Zabiti
• 3.Zabit (4.Kaptan)
• 2.Zabit (3.Kaptan)
• 1.Zabit (2.Kaptan)
• Kaptan
• Makine Sınıfı:
• Makine Personelleri
• Silici
• Yağcı
• Fitter
• Makine Lostromosu (Makine Reisi)
• Makine Zabitleri
• Elektrik Zabiti
• 4.Mühendis
• 3.Mühendis
• 2.Mühendis
• 1.Mühendis (Çarkçıbaşı)

Her gemideki personelin sınıflandırması ve adedi farklı olabilir. Bu durum en başta geminin tipine, yaşına mekanik ve elektronik sistemine değişiklik göstermektedir.

Biraz da gemide çalışan bu kişilerin yaptıkları işlere değinmek istiyorum. Yine belirtmek istiyorum ki gemisine göre ufak değişiklikler gösterebilir.

Miço: Gemideki en düşük rütbeli güverte personelidir. Gemideki genel temizlik, boya, vardiya gibi her türlü noktada görev alır.

Gemici: Belirli bir süre (bu süreyi net olarak yazmıyorum yönetmeliklerle her an değişebiliyor) miço olarak çalışan denizcinin bu hizmetini belgelemesi sonrası aldığı ehliyet neticisinde edindiği pozisyondur. Gemideki genel temizlik, boya, vardiya, manevra gibi her türlü noktada görev alır.

Usta Gemici: Yine belirli bir süre gemici olarak çalışan denizcinin hizmetini belgelemesi sonrası aldığı ehliyettir. Gemideki genel temizlik, boya, vardiya, manevra gibi her türlü noktada görev alır. Aldığı görev olarak gemiciden farkı olmamasına rağmen çoğu gemide bulunması gereken minimum personel listesinde tecrübelerinin fazla olması nedeniyle usta gemici bulundurma zorunluluğu vardır.

Güverte Lostromosu (Reis): Belirli bir süre usta gemici olarak çalışıldıktan sonra sahip olunan ehliyettir. Miço, gemici ve usta gemici kadrosunun güvertede çalışmaları esanasındaki yönetiminden ve eğitiminden sorumludur. Bu sorumluluğu ona müdür gibi yan gelip yatma hakkı vermez. Miço, gemici ve usta gemici ile birlikte aynı görevleri yerine getirir. Hatta bir çok firmada ve gemide miço ve gemicilerden daha çok çalışmak zorunda kalabilirler. Doğrudan 2.Kaptan'a bağlı olarak çalışır.

Kamarot: Miço ve gemici sınıfınfan bağımsız olarak genelde gemideki yemek ve çay saatlerindeki servis, bulaşık ve yaşam mahali temizlik işlerinden sorumludur. Bazı gemilerde (özellikle eski olanlarda) personel yetersizliği nedeniyle manevrada da görev almaları istenmektedir. Geçmişinde miço olarak belirli bir süre çalışma veya karada garsonluk v.b tecrübe şartı vadır. Yönetmelikten güncel bilgi alınmasında fayda var.

Aşçı: Gemideki tüm personelin beslenme ihtiyacını karşılamaktan sorumludur. Aşçılık mesleğini yapabilir olduğunu belgeleme şartı bulunur.

Yazının devmı birkaç gün içinde yayınlanacaktır. Takip etmek için yorum yazabilir veya sağ tarafta bulunan bültene abone olabilirsiniz.

Nasıl Kaptan Olunur? Üniversite Şart Mıdır?

Teorik olarak nasıl kaptan olunur sorusunun cevabı "her şekilde" olabilir. Çünkü doğrudan kaptan olmak mümkün değildir. Muhakkak bazı adımları geçmeniz gerekmektedir. Bu adımlar gemi adamları yönetmelikleri ile belirlenmekte olup kurallar zaman zaman değişmektedir.

Kaptan Olmak İçin Denizcilik Okulu Bitirmek Gerekir Mi?

Eğer adımları izlerseniz hayır, kaptan olmak icin bir denizcilik okulu bitirmemiz gerekmiyor ama ömrünüz, yaşınız elverir mi bilemiyorum. Bu konuyu doğru bir şekilde anlayabilmek için denizcilerin nasıl siniflandirildigini "Gemide Çalışmak Nasıldır?" başlıklı yazıma bir göz atmanızı öneririm.

Herhangi bir denizcilik okulu okumadan sıfırdan miço olarak başladığınız denizcilik hayatı yıllar içinde ilerlemenize, gerekli eğitimleri, sertifikaları ve ehliyetleri almanıza bağlı olarak kaptanlığa kadar yükselme imkanınız vardır. Fakat bu bahsedilen durum bir kaç yıl değil bir kaç on yılı alan bir süreçtir.

Kaptanlığa giden en pratik yol denizcilik okullarında okumaktır. Lise ve üniversite seviyesinde denizcilik eğitimi almanız mümkündür. Şunu aklınızdan çıkartmayın ki okulu bitirir bitirmez kimse sizi kaptan yapmayacaktır. Gerek oku boyunca gerekse de okuldan sonra tamamlamanız gereken bir staj süresinin yanısıra staj bitimi girip vermeniz gereken ehliyet sınavı bulunmaktadır. Bu ehliyet sınavının yanısıra bolca sertifika ve ek ehliyetlere ihtiyacınız olacaktır.

Yıllar içinde yönetmeliklerde değişiklik olsa da güncel koşulları kafanızda bir fikir oluşabilmesi için açıklamaya çalışacağım.

Kaç çeşit gemi kaptanı vardır?

Gemide 1 tane kaptan olur. 2. 3. 4. kaptan gibi terimler mutlaka duymuşsunuzdur ama gemide sadece en yüksek rütbede 1 adet kaptan olup ondan sonra gelenler zabit olarak adlandırılır. Yani 2.kaptan olarak bilinen kişi aslında 1.zabittir. 3.kaptan olarak bilinen de 2.zabittir. Bu şekilde 3. 4. zabit diye devam eder. Hangi gemide kaç tane zabit olacağı o geminin tipine, sistemine bağlı olarak değişir. 4.zabitten sonrasına sahip olan gemiler pek kolay bulunmaz. Bir çok gemide kaptan, 1. 2. ve 3. zabit bulunur. Yani gemilerde genelde halk arasında kaptan olarak bilinen 3 veya 4 kişi vardır.

Ayrıca bir çok kişiden duyabileceğiniz uzakyol ve yakınyol gemi kaptanı deyimi vardır. Bunun da aslı 3.000 ton altı ve üstü gemilerde kaptanlık (veya zabitlik) yapabilme yeteneğidir. Yetenek demek de aslında doğru değil çünkü bu yetki sahip olunan ehliyetle alakalıdır.

Günümüzdeki yönetmeliklere göre denizcilik meslek liselerinin güverte bölümlerinden mezun olup gerekli staj ve sınavları tamamlayanlar yakınyol (3.000 ton altı) gemilerde 2. veya 3. zabit (3. veya 4. kaptan) olarak çalışabilirler. Aynı şekilde üniversitelerin 4 yıllık denizcilik bölümlerinden mezun olanlar uzakyol (3.000 ton üstü) gemilerde 2. veya 3.zabit (3.veya 4.kaptan) olarak çalışabilirler.

2. ve 3. zabitlerin sahip oldukları ehliyetler aynı olmakla birlikte bir çok firmada aldıkları da ücret de aynıdır. Buna rağmen gemide aldıkları görevlerde değişiklikler bulunmaktadır. Mezun  olan kişilerinyasal olarak önce 4.kaptanlık yapması gibi bir durum olmamasına rağmen bir çok firmada bu tarz bir gelenek bulunmaktadır. Bu geleneğin amacı kişinin o rütbenin sahip oldığı görevlere de aşina olup deneyim kazanabilmesidir.

Yine yönetmeliklerle belirli sürelerde 2. veya 3.zabit olarak çalışan kişiler (eğer değişmediyse mevcut yönetmelikte 36 aylık hizmet şartı olması lazım) sınavlarla gerekli dersleri verdikten sonra 1.zabitlik (2.kaptan) olarak görev yapmaya hak kazanır. 4 yıllık denizcilik üniversitelerinin birinden mezun olunmuşsa gerekli hizmet sonrası bu sınavlara direkt olarak girme hakkı vardır. Eğer geçmişte yakınyoldan gerekli şartları yerine getirip uzakyol geçiş yapılmışsa 1.zabitlik için gerekli olan ilave bir eğitim vardır (4-6 ay kadar sürer) ve bu eğitim alınmadan (4 yıllık üniversitelerde bu eğitim paketi veriliyor) uzakyolda 1.zabitlik yapılması mümkün değildir. Bu eğitimin adı güverte zabitleri için IMO 7.01 makine zabirleri için IMO 7.02 olarak geçer.

Peki Son Nasıl Kaptan Olunur?

1.zabit olarak 36 aylık hizmet sonrasında yine gerekli sınavların tamamlanmasıyla nihayet kaptan ehliyeti almaya hak kazanılır. Nasıl kaptan olunur sorununun cevabını da kabaca vermiş oldum sanırım.

Yakınyol sınıfında bir ehliyete sahipken uzakyol bir ehliyete geçiş yapmanın şartları gemi adamları yönetmeliğinde belirtilir ama bu şartlar kolay ulaşılabilir değildir. O nedenle uzakyol kaptanlığa giden yolun en kestirme olanı 4 yıllık bir üniversite bitirmektir. Ülkemizdeki kurumların eğitimleri sonrası verdikleri yeterlilikler hakkında en doğru ve güncel bilgiye Denizcilik Müsteşarlığı'nın internet sitesindeki mevzuat / yönetmelik kısmından Gemi Adamları Yönetmeliği'ne bakarak ulaşabilirsiniz.

E-Ticaret

E-Ticaret, Türkçe'deki elektronik ticaret kelimelerinin kısaltılmış halidir. Benzer şekilde İngilizce'de de e-commerce şekilde kısaltılır. En basit ifadeyle elektronik ortamda yapılan ticari faaliyet anlamı taşımaktadır.

Bu yazı dizisi boyunca E-Ticaret'in internet kanalında yapılan şekli ile ilgili bilgilere yer vermeye çalışacağım.

Genelde insanlar e-ticareti perakende olarak telefon, küçük ev aleti, tekstil ürünleri aldığı internet sitelerinden ibaret olarak görmekte ve aslında e-ticaretin ne kadar kapsamlı bir konu olduğunu bilmemektedirler.

E-Ticaret Türleri Nelerdir?

E-ticarette çeşitli yönleriye sınıflandırma yapmak mümkündür. En önemli sınıflandırma yönteminin toptan veya perakende kanallara göre olduğu düşünülebilir. Bu şekilde bir sınıflandırma yapıldığında e-ticareti 3 farklı  platformda değerlendirmek gerekir:

• B2C (Bussines To Customer): Ürünleri imalatçı veya tedarikçi firmalar üzerinden alıp perakende olarak satışa sunan en yaygın yöntem.
• B2B (Business To Business): Ürünlerin imalatçı veya tedarikçi firmalar tarafından toptan olarak tekrar satılmak üzere satıcılara sunan yöntem.
• C2C (Customer To Customer): Ürünlerin perakende olarak bir kullanıcıdan bir başka kullanıcıya satışına aracılık eden yöntem.

Bir başka sınıflandırma yöntemi ise satış yapılan ürüne göre e-ticaretin tanımlanmasıdır:

• Dikey E-Ticaret: Kendi ürettiği/ithal ettiği markanın ürünlerini veya belli bir sektöre/müşteri kitlesine yönelik ürün satışını hedefleyen siteler.
• Yatay E-ticaret: Her türlü ürünün kategori sistemiyle bir arada satışını hedefleyen siteler.

Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Öksürüğe ne iyi gelir diye araştırmaktan bıkanlar için geçmişte bir çok kaynaktan edindiğim bilgileri bu yazıda toplamak istedim. Elbette tıbbi çözümlere ilk olarak başvurmamız en doğrusu ama bazen bitkisel çözümlerden başka çaremiz kalmıyor. Özellikle çocuklarda ortaya çıkan ve geçmek bilmeyen kuru öksürüklere neyin iyi geldiğini kesin olarak söylemek pek mümkün değil. Bir çocukta işe yarayan yöntem diğerinde yaramayabiliyor. Deneme yanılmak yöntemi ile tespit etmek gerekiyor.

Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Öksürüğe ne iyi gelir sorusunun net bir cevabı olmamakla birlikte aşağıda sıraladığım tarifleri deneyerek en uygun olanını bulmanızda fayda vardır. Bu tariflerin işe yarayacağının garantisi bulunmamakla birlikte dozajında tüketildiklerinde hiç bir zararı olmayacaktır. "Öksürüğe iyi gelen bitkisel tedavi arıyordum ama çok bal yemekten şekerim yükseldi" demek istemezsiniz herhalde. İçeriklerinde kullanılan maddelere karşı alerjisi olanların o tarifi bir kenara bırakmaları gerektiğini söylememe de  sanırım gerek yoktur.

Aktaracağım tarifler özellikle boğaz enfeksiyonları sonrası ortaya çıkan ve haftalarca geçmek bilmeyen kuru öksürüklerde gayet faydalıdır.

Öksürüğe İyi Gelen Yöntemler

Tarif 1 - Çörek Otu, Bal Karışımı:

• 1 Yemek Kaşığı Bal
• Yarım Çay Kaşığı Çörek Otu

Bal ve çörek otunu karıştırıp doğrudan tüketebilirsiniz. Fakat tarifin etkili olabilmesi için çörek otunun çiğnenmesi gerekmektedir. Özellikle küçük çocuklara bunu yaptırabilmek oldukça zor olduğu için imkanınız varsa çörek otunu öğütmenizi öneririm. Çörek otunun içindeki yağlar uçucu olduğu için her seferinde taze olarak öğütmeniz gerekir. Öksüğün şiddetlendiği anlarda hazırlayıp çay kaşığı ile yudum yudum tüketebilirsiniz. Günde 2-3 defa bu karışımı hazırlayıp deneyebilirsiniz. 2-3 gün içinde netice alınamazsa devam etmenin de bir anlamı kalmayacaktır.

Tarif 2 - Kahve, Bal Karışımı:

• 1 Yemek Kaşığı Bal
• 1 Çay Kaşığı Kahve

Bal ve kahveyi karıştırıp bulamaç haline getirin. Türk kahvesi veya başka bir kahve çeşiti kullanabilirsiniz önemli olan kahvenin balın içinde erimesi. Günde 3 kere 1 su bardağı ılık suyun içine bu karışımdan 1 tatlı kaşığı katıp eriterek tüketilir.

Öksürüğe ne iyi gelir konusunda bulup denediğim tarifleri bu sayfada yayınlamaya devam edeceğim.